10 Haziran 2010 Perşembe

Kağızman Şabanköyü











8 yorum:

  1. EĞER GÖÇER GİDERSEM

    Eğer bir gün, ben şu dünyadan göçer gidersem
    Yüce dağlardaki karlar gibi eriyerek…
    Acılarıma rağmen tükensem yudum yudum
    Dost, ahbapların yüzüne gülümseyeceğim

    Bir gün soğuk ölüm çıkagelse bulsa beni
    Çökse bu bedenime, göğsüme, kafesime
    Yavaş yavaş canımı bende alırsa o gün
    Acıma rağmen dostlarıma sarılacağım.

    Bir gün soğuk ölümün kucağında gidersem
    Dönüşü olmayan uzun bir yola girersem
    Vah ile ahla geçen ömrümün son gününde
    Dostlarıma uğramadan hiç gider miyim?

    Ölümün her anı soğuk olur ezenler gibi
    Yaşa, başa bakmaz o alır götürür beni
    Acımasızdır o bey, paşa, ağa misali.
    Ardıma döner can dostlara bakar giderim.

    Ölümümden önce özgürlüğü tatmasam
    Benim dostlarıma bir arzuhalim olacak
    Mezarıma anadilimden şiir yazsınlar
    Yada beni yaksınlar kül etsinler ne olur?

    Dostlarımdan, ahbaplarımda bir isteğim var
    Öldüğümde bana hiç ağıtlar yakılmasın
    Birer birer toplanıp gelsinler başucuma
    Usul usulden özgürlük marşı söylesinler

    Eğer yalanım varsa benim namert olayım
    Ben, her milleten tüm insanları sevmiyorsam
    Çobanoğlu’yu tanıyan bilir bilen tanır
    Ölüm varsın gelsin kapıma hoş gelsin safa.

    Mehmet Çobanoğlu
    05.11.2011
    Yıldırım

    YanıtlaSil
  2. RÛKENA MİN

    Givara min rûkena min gizingê berbanga min
    Ew kenên te pir xweşin mîna gulan vedidin
    Tu rindî tu bedewî wek deştên welatê me
    Havîna min keça min tu kenekî bide min

    Berxa min karika min gula ser Munzur ê
    Awiryên te pir germin wek roja azadî yê
    Ez kalim tu ciwanî dilê min nevîya min
    Lê kubarê delalê keça Kurda Havîn’ê

    Kewa min kewoka min keça min bimeşe
    Mafê xwe biparêze dilawer be rûmet be
    Xezala min aska min havîna min ez qurban
    Qedirê xwe bizanibe her dem efendî be

    Gul, kulpik û gulîstan, şekir, şêrin, hingivê
    Ez canê xwe bidim te delala min lê keçê
    Tu biçûk kî mezin be bixweîne şoreşger be
    Têkoşîna gel geşke nezanan jî bîne rê

    Xirinkê û çavreşê dêmên te de gul hene
    Ez qurbana bejna te bikene tene tene
    Her tim bireqise ser her lingan şeng û şaî
    Welatê me jî dûre navê wê Kurdîstan’e

    Mehmet Çobanoglu
    02.11.2010

    YanıtlaSil
  3. TÊKOŞÎNA GEL

    Pêşende ya kedkaran şoreşa gelan de ye
    Rizgarî ya bindestan cîhana azadî ye
    Haydê werin beşdarbin şaî, şengî, dilşaî
    Şerê me jî doza me hemberê neyara ye

    Em rabûn em serpêne xwestênê me aramî
    Ne radestî ne bende ya mirin ya azadî
    Wele hebûn welat’e koletî tunebûn e
    Pir xweşe pir şêrine û jiyana rûmetî.

    Xileke em serpêne civakê me kete rê
    Rojhilat roj hat xuya wele-bile bo me tê
    Têkoşîna me heye doza me şoreşî ye
    Gel rabûn û gel tên lez û bez wek hespê reng şê

    Armanca me rizgarîye him jî azadî ye
    Welatê me şêrine nav de warê me heye
    Hûn her bijîn hevalno dijî hemû xinyînan
    Rîya we tim raste hewla we jî serbestî ye

    Em piyan’e koma me civaka seraza ye
    Welat ê me pir fireye Amed jî navda ye
    Ala me gewez’e kesk û sor, zer canê me ye
    Berjewendîya gelê me bo me rizgarî ye

    Mehmet Çobanoglu
    01.11.2010
    Yildirim

    YanıtlaSil
  4. ÜRETTEN EMEKÇİLER

    Biz işçiyiz -köylüyüz üreten emekçiler
    Bağ, bahçe tarlaya hep fidan-tohum ekenler
    Her sabah er uyanır gün batımına kadar
    Karınca misali hep didinip-çalışırız

    Biz işçiyiz biz köylü her zaman üreten
    Biz hep el ele, kol kola beraber çalışan
    Biz yılmadan, bıkmadan sıcak-soğuk demeden
    Orak, tırpan, tırmıkla ürün-mahsul toplarız

    Biz işçiyiz biz köylüyüz her zaman güçlüyüz
    Sınıflı toplumda zorbaların korkusuyuz
    Biz hünerli ellerle kazma, kürek, çekiçle
    Toprağa işleriz kap-kaçak yaparız

    İşçiyiz, emekçi rotatife yön veririz
    Bobinlere, çıkrıklara hüküm ederiz
    Ekeriz, biçeriz biz arpa-buğday toplarız
    Patron-ağa, tüccarlar olmadan da yaşarız

    Biz içiyiz biz köylüyüz biz emekçi halkız
    Zorbaya, zalime, hırsız biat etmeyiz
    Patron-ağalar vurguncu, yalancı, talancı
    Ne şan ne de şöhret yenidünya kuracağız

    Kâh orda kâh burada hep alın teri dökeriz
    Ezeni, çalanı, yalancıyı da biliriz
    Kapitalist düzenler insanlığın düşmanı
    Silahları saz eder devrim için yürürüz.

    İşçiyiz-emekçi şu düzeni yıkacağız
    Biz, patron -ağa, şeyhlerin peşinde gitmeyiz
    Sınıfsız toplum için emperyalizme hayır
    Devrimci tutumla özgür dünya kuracağız

    Mehmet Çobanoğlu
    18.11.2010
    Yıldırım

    YanıtlaSil
  5. ÇANDA HOVA

    Wey li min birê min mirov canê xwe nakuje,
    Binhêre xwîn min diçe nasekine xwîna min
    Çepê min de birîne, kezeba min de xwîne,
    Tu bûyî agirê min dişewite canê min!

    Zalim bira te min xist, her derê min jî dêşe,
    Lo zalim dil keviro, tu bira ez xwîşka te!
    Te agir xist dilê min dişewitim agir, pêt
    Lo xedar te min xist, ma ev çi sitem çi kule?

    Ez xezala van çiyanan; te min hişt birîndar,
    Xwîn dikişe dilê min nêçîrvanê canê min…
    Wey kê te re çi got, te çima qêmişî min kir?
    Ax çanda hov kevneşop, bira min xist ez xwîşkim!

    Nabêjim kor be kujtarê min biraê zalim….
    Ez kûr birîndarim, te agir xist nav dilê min,
    Te min xist te negot nav dilê wî de can heye?
    Ez diçim gorîstana tu jî diçi zindanan.

    Diyarê mirinê paşila evînê de me!
    Ezim dîsa her çar alî de hatim ber gulan;
    Ma ev ole, ma ev çande? lo bira te min kuşt
    Bi Wan’ê û Tatwan’ê bo xêra çanda pir hov.

    Ez tawanbarên evînê tu mêrkujê min î,
    Çanda wiha xera be jiyaneke ha dibe?
    Bi Çobanoglu qêrîne bo sîstema gemar,
    Hilweşînin çandên hov, çêkin cîhaneke nû.

    Mehmet Çobanoğlu
    21.01.2011
    Yildirim

    YanıtlaSil
  6. YAŞASIN MISIR HALKI

    Bir ses geldi Tunus’tan Mısır halkı ayakta
    Selâm olsun dostlara, selâm olsun halklara
    Amerikan’ın iti eli kanlı Mübarek
    Özgürlük, barış, devrim yaşasın ayaklanma

    Giden Firavun çatırdayan diktatörlüğü
    Eli kanlı köpek Amerikan’ın bir iti
    Mısır’ın halkları hep uyandı ona karşı
    Tüm halkların düşmanı katil Hüsnü Mübarek

    Selâm selâm bin selâm Mısır halkına selâm
    Altı Nisan şafağında güçlene halklara
    Gidiyor son Firavun yıkılıyor düzeni
    Gün doğuyor baştan, devrim geliyor Mısır’a

    Tek yol halk devrimi uyandı tüm dostlar, tüm canlar
    Faşizmin son zulmüne boyun eğmez tüm halklar
    Hoşt hoşt yeter, artık defol git Said Mübarek
    Altı Mayıs ayakta o düzenin çökecek.

    Urdun, Türkiye, Kürdistan devrimin yolunda
    Mısır’dan yanan ateş! bu dünyaya meşale
    Milyonların yüreğinde özgürlük güneşi
    Firavun, duy halkları yükselen halkın sesi.

    Selâm selâm bin selâm ey Müslüman kardeşler
    Emperyalist piçleri halkların baş belası
    Tek yol barış, kardeşlik unutmayın devrimi
    Onurlu, şerefli dostlar vermeyin Mısır’ı

    Faşizme geçit yok yaşayın ey Mısır halkı
    Diktatörlük çöküyor Mısır halkın vatanı
    İşsizlik, yoksulluk bitiriyor insanlığı
    Mısır halkına bin selâm yaktı isyan ateşi.

    Mehmet Çobanoğlu
    30.01.2011
    Yıldırım

    YanıtlaSil
  7. MUTKİ VAHŞETİ

    Şu yağan yağmur değil kar değil bir acıdır,
    Her çukurda bedenler, annelerde feryatlar
    Kışlalarda kemikler, çöplüklerde cesetler!
    Batman’da, Şırnak’ta nice toplu mezarlar var.

    Gözlerden dökülen yaştır her biri bir nehir,
    Yıllardır süren bitmeyen bir kirli savaş var!
    Burası ne Bosna’dır nede Filistin-Gazze
    Burası görülmemiş bir ülke acı dolu Türkiye.

    “Gelen gideni aratır” çok söven başbakan,
    Hiç olimpiyatlarla eğlenme, oyalanma;
    Mutki’de toplu mezarlar bir de kara kış var
    Yer kazıldıkça fışkırıyor yerde şüheda.

    Karakolların önünde hep toplu mezarlar,
    Mazlumların bağrında yanan alev, ateş var.
    Namazı kılınmamış, kulakları kesilmiş!
    Toprağa gömülen binlerce nice canlar var.

    Bir katliamdır Adolf Hitleri hatırlatan,
    Bir zulümdür bize o Saddam’ı çağrıştıran;
    Hani barış olacaktı? Ey Tayyip Erdoğan!
    Hizbullahçıların çıktı barışı unutan.

    Bunca akan kızıl kan su değil, şarap değil,
    Çürümüş bedenlerin ne ismi ne cismi var
    Kışlaları halka mezar olan ülkemizin!
    Bosna’ya giden ağlayan başbakanı nerde?

    Ey yüreği Rahman dolu insanlar düşünün,
    Demokratlar, aydınlar haydi hep uyanın
    Yeter gayri şu ikiyüzlülüğü bırakın!
    Söz konusu Kürtler olunca siz nerdesiniz?

    Mehmet Çobanoğlu
    02.02.2011
    Yıldırım

    YanıtlaSil
  8. YÜKÜMÜZ ÇOK AĞIRDIR

    Ne gündür ne de gündüz güneş doğmak bilmiyor
    Her alan çok karanlık ayazda hiç dinmiyor
    Çok emek sarfettik biz yol aldık yürüyoruz
    Hem duman hem sistir göz gözü görmüyor

    Biz köylü biz rençberiz hem eker hem biçeriz
    Kentlerde, kırlarda biz, her şeyde var terimiz
    Sarı başak buğdayı arpa, yulaf, çavdarı
    Değirmende öğütüp elekle eleriz biz

    Biz bizi pek biliriz hem okur hem yazarız
    Koyun, kuzu besleyip biz flüt, kaval çalarız
    Gönlümüz sevgi dolu yurdumuz Anadolu
    Ne hırsız ne soyanız kötüleri sevmeyiz

    Biz işçi biz köylüyüz çalışan emekçiler
    Yükümüz çok ağırdır devrimler bizi bekler
    Kervanımız çok büyük bütün halklar içinde
    Kürt, Türk, Arap, Çerkez, Laz, Azeri hepsi kardeşler.

    Dünya gezegenimiz; düşmanımız patronlar
    Devletleri olsa da güvenmeyin onlara
    İşçi, köylü uyanın sahiplenin cihanı
    Tank, top üretildikçe barışlar gelmez asla

    Yoksulluk kader değil! kanmayın yalanlara
    Dünya halkları kardeş selâm olsun dostlara
    Biz işçi biz köylüyüz devrimler için varız
    Ha doğdu ha doğacak gün doğacak dünyaya.

    Mehmet Çobanoğlu
    18.12.2010
    Yıldırım

    YanıtlaSil