2 Temmuz 2009 Perşembe
Emekçi kadın
Soluk akşamlar,yorgun geceler
İnleyen nağmeler aksak hayat
Doruklar,gökler şu evren
Kızıl ufuklar yalın mehtaplar
Ve sen o ırgatçı kadın sen
Yorgun argın dönerdin
Dönerdin evine,yuvana
Arpa buğday kokardı
O öpülesi ellerinden
Çocuklarının isimleri
Bir doluk türkü olurdu
Oylum oylum akardı yüreğine
Yorgun günün acıları
Sevdan,umutların
Bazen düş,bazen rüya olur
Girerdi gecelerine.
Sen o ırgatçı kadın sen
Şafaktan akşamlara kadar
Kavurucu güneşte,sıcakta
Orak,tırpan,çekerken el tarlasında
Bezgin,argın,bitap,çaresiz dönerdin
Evine,yuvana,ocağına ve köyüne
Yeni bir gününün sabahında
Tezden çıkardın yollara yine
Alışık olduğun o yoksulluğunla
Düşerdin nafaka peşine
Belki bir karın tokluğuna
Belki bir doyumluk aşa
Hayata koşardın yaşama
Yeni bir güne belki geleceğe yine.
Oy ırgatçı kadın oy oy oy
O geceleri sen hep yalnız
Kimse girmemişti koynuna
Yastığın,kirpiklerin
Yanağın o güzel tenin ıslak
Göz yaşların kurumamıştı
Sabahlara dek birikirdi
Kabuslarınla boğuşurdun hep
Kıyasıya o kavganda …
Yeni günün başlangıcıda
Tekrar aynı yaşam tekrar aynı hayat
Başlardı sende yenide bir çaba
Şafaktan yollara düşerdin
Tozlu,çamurlu yollara
Şaban,Kağızman yerinde
Arpa,buğday,çavdar
Tutam tutam avucunda
Ah anne ah anneciğim
Gözlerin hep yollarda
Hayat ise çok zor çok acı
Yollar ırak dolambaçlı
Feleğin sillesi büyük,kocaman
Birer şamar olurdu
İnerdi o yüzüne
Burkulurdu yüreğin yine
Bir umutla sen beklerken
Dudaklarından eksilmeyen dualarla
Çocuklarının babasını yani babamı
O sılada gelmiyordu inatla
Belki mecburiyetten
Belki yoksuluğndan
Belki düzenin zorluklarından dolayı
Ah aneciğim canım canım
Her taze gelinin koynunda eşi
Oysa senin yatağın boş acı dolu
Koca kokusu yoktu teninde
Yüreğinde yükselen feryatlar
O anlatamadığın sözlerede
Acıdan gayri belki özlem
Belki nefret,belki kin vardı
Birde o isyan seli seninle
O gençliğin o tazeliğin
Sanki ihtiyar olmuştu seninle
Dağlar var eşinle aranızda
Gurbet vardı mahpushaneler
Bir de o kuma o ortak hayatında.
Hele o dağların havası
O dağların yücesi
O göğün mavisi
O köyün çilesi
O kentin sevdası
O yanık tenli insanların bakışları
Ayrılmazdı hiç üzerinden
Değişikti o sabahları yine
Buruk bir yel eserdi
Gelirdi Ağrı'dan doğru
Bir beklentin vardı sanki
Her ağlayışından
O beklentin çözülmeyen
Zor bir bilmece gibiydi…
Emekçi kadın,annem
Bu kavganın neferi,militani yine sen.
Benim yüreğimde de o baba özlemi
Bir de taze somun ekmeği
Gözlerimde o saklı yaşlar
Yuvarlanırdı kirpiklerimden
Herkesten habersiz
Sendeki gibi hemde aynisi
Benimde o göz yaşlarım
Yanaklarıma akardı
Damlalar biriktirirdi
O küçük ellerimde boncuğumsu
Hep akardı yüreğime
Mehmet Çobanoğlu
25.08.1976
Afyon
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder