4 Şubat 2011 Cuma

HAS BACIM



HAS BACIM

Bakışlarından umutlar taşan,
Avuçlarından kızıl güneş süzülen!
Yüreği sevgi…
Gamzeleri Bahar çiçekleriyle dolu,
Kürdistanlı bacım hiç öyle kederlenme, üzülme,
Sabret bacım şunun şurasında Newroz’a ne kaldı?

Dağları karlı, yolları kapalı,
Başı dumanlı o yıkık, harabe köyde
Bombalarla uyanan has bacım,
Koymuşsun koynuna büyük bir acı,
Birikmiş nice dertlerle!
Sabret bacım şunun şurasında Bahara ne kaldı?

Gülüşü donuk, boynu bükük…
Derin yaralı,
Her anı hasret dolu
Haykırışında feryat, figan olan;
Mazlum bakışlı,
Bağrı yanık ismi yasaklı Xezal bacım,
Yüreğinden dökülen kan!
Gözlerinden ab-ı revan akan yaş damlaları,
Dudaklarından ağıt, zılgıt…
Motkî, Dara Hênê, Cîzra Botan’da
Nice toplu mezarlar var
Faili meçhullerle anılan o diyarda
Kışlalar, karakollar olsa da, olmasa da orda
Sabret bacım şunun şurasında barışa ne kaldı?

Yüreğinde sancılar,
Bağrında taşıdığı bitmeyen derin acılar
Gönlünde yitirmediği umutlar,
Halkların kardeşliği, beraberliği olan
Dört gözle barışı bekleyen has bacım,
Biraz daha biraz daha diren!
Kendi soyundan,
Bir yılan türenmiş yine
Suçu kabahatinden büyük olan biri;
Başına almış miğferi, tacı…
Bir de kocaman kavuk,
Kendini bir sultan, padişah sanan
Dünya yansa da umurunda değil,
Oğluna yat, şilep, gemi,
Kendine de han hamlar almış bir,
Bu düzen böyle gitmez bacı
Teokrasi, oligarşi, kompradör-ağa devleti olan bu sistem
Sabret bacım şunun şurasında faşizmin yıkılmasına ne kaldı?

Dünya halklarını kardeşliğini özümleyen
Üzerinde yaşadığı toprakları vatan bilen
Özgürlükten başka hiçbir talebi olmayan Xezal,
Sabret bacın şunun şurasında devrime ne kaldı?

Mehmet Çobanoğlu
25.01.2011
Yıldırım

Not : Xezal :Ceylan ,Motkî :Mutki, Cizre: Cîzra Botan, Genç : Dara Hênê

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder